İç Anadolu: Türkiye’nin “Tahıl Ambarı”

Eki 02, 2023 20 mins read

Sayısız uygarlığa ev sahipliği yapan İç Anadolu Bölgesi, tarih boyunca hep önemli bir tarım merkezi oldu. Bölgenin, günümüzde de Türkiye’nin “tahıl ambarı” olarak adlandırılması, onun bu tarihi rolüne işaret ediyor.

Sayısız uygarlığa ev sahipliği yapan İç Anadolu Bölgesi, tarih boyunca hep önemli bir tarım merkezi oldu. Bölgenin, günümüzde de Türkiye’nin “tahıl ambarı” olarak adlandırılması, onun bu tarihi rolüne işaret ediyor.

 

 

Sayısız uygarlığa ev sahipliği yapan İç Anadolu Bölgesi, tarih boyunca hep önemli bir tarım merkezi oldu. Geçmişi yaklaşık 9 bin yıl geriye uzanan Çatalhöyük ve Aşıklı Höyük gibi neolitik yerleşimler, tarımın yerleşik olarak yapılmaya başlandığı ilk örneklerdi. İç Anadolu, binlerce yıl boyunca bereketli topraklarını bu coğrafyada yaşayan halkların hizmetine sundu. Bölgenin, günümüzde de Türkiye’nin “tahıl ambarı” olarak adlandırılması, onun bu tarihi rolüne işaret ediyor.

Anadolu’nun orta kısmında yer alan İç Anadolu Bölgesi, 151.000 km² büyüklüğüyle Doğu Anadolu’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük bölgesi. Bölgedeki şehirler, nüfus büyüklüğü itibariyle Ankara, Konya, Kayseri, Eskişehir, Sivas, Çorum, Yozgat, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırıkkale, Karaman, Kırşehir ve Çankırı şeklinde sıralanıyor. Toros Tarım’ın bölge yapılanması nedeniyle Niğde ve Nevşehir, Akdeniz Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluk alanına giriyor. Diğer yandan Bartın, Bolu, Düzce, Çankırı, Karabük, Kastamonu ve Zonguldak illeri, İç Anadolu Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluk alanında bulunuyor.

İç Anadolu Bölgesi, iklim ve coğrafi yapısı itibariyle dört ana bölüme ayrılıyor. Bölgenin ortasında, geniş bir kapalı havza oluşturan Konya Bölümü yer alıyor. Büyük ovaların, plato düzlüklerinin, Tuz Gölü, Akşehir ve Eber Gölleri ile Karacadağ ve Karadağ volkanik dağlarının bulunduğu bu bölüm, ülkenin en kurak ve nüfus bakımından en tenha bölümlerinden biri olmasına karşın çok önemli bir tahıl alanı. Eski bir göl tabanı olan Konya Ovası’nın bir özelliği de, Türkiye’nin en büyük ovası olması.

İç Anadolu’nun kuzeybatı kısmında bulunan Yukarı Sakarya Bölümü, orta Kızılırmak boylarından İçbatı Anadolu’ya kadar uzanıyor. Yer şekillerinin daha engebeli, ikliminin ise biraz daha nemli olduğu bu bölüm, iklim ve ulaşım koşullarının elverişli olması nedeniyle, bölgenin en yoğun nüfusunu barındırıyor. Eskişehir ve Ankara bu bölümde yer alıyor.

İç Anadolu’nun Çankırı’dan Toroslar’a kadar uzanan Orta Kızılırmak Bölümü, bölgenin orta kesimini oluşturuyor. Geniş Kızılırmak platosunu barındıran bu bölümün güneyinde Hasan, Erciyes ve Merlendiz sönmüş volkanları bulunuyor. Kuzey kısmı ise biraz daha engebeli bir coğrafyaya sahip olan bu bölümde yaşayan nüfusun büyük bölümü geçimini tarımla sağlıyor.

Son olarak Yukarı Kızılırmak Bölümü, Kızılırmak’ın Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu arasına sokulan yukarı çığırını kaplıyor. Oldukça engebeli bir araziye sahip olan bu bölüm, ortalama yüksekliği 1.300-1.650 metre arasında olan, dağlarla kuşatılmış bir havzadan oluşuyor. Engebeli olduğu için sınırlı tarım yapılabilen Yukarı Kızılırmak Bölümü, aynı zamanda İç Anadolu Bölgesi’nin en soğuk iklimine sahip.

İç Anadolu Bölgesi’nin çevresi yüksek dağlarla çevrili olduğundan, denizlerin nemli ılıman havası bölgeye giremiyor. Bu nedenle de bölgede yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı karasal bir iklim hüküm sürüyor. Doğuya doğru gidildikçe, yüksekliğin artmasına bağlı olarak karasallık artıyor ve kış sıcaklıkları çok düşük değerlere ulaşıyor. İç Anadolu Bölgesi, aynı zamanda ülkemizin en az yağış alan bölgesi (ortalama 400 mm). Yağışlar genellikle ilkbahar aylarında sağanak şeklinde düşüyor. Yazları kuraklığın erken başlaması, özellikle sebze tarımı üzerinde olumsuz etki yapıyor. Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkır; ormanlar ise %7 gibi oldukça düşük bir orana sahip.

EN ÖNEMLİ ÜRÜN BUĞDAY

İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen ürünler arasında tahıllar, bunun içerisinde de buğday ve arpa başta geliyor. Ülkemizde gerek insan beslenmesinde gerekse hayvancılıkta önemli bir yere sahip olan her iki bitki de ekonomiye önemli katkı sağlıyor. Türkiye genelinde yaklaşık 8 milyon hektar alanda 19 milyon ton buğday üretimi gerçekleştiriliyor. İç Anadolu’da buğdayın ekim alanı ise 3 milyon hektar civarında. Konya, Ankara, Sivas, Yozgat ve Çorum illeri ülke buğday ekim alanlarının %25’ini, sadece Konya ise yaklaşık %10’unu kaplıyor.

İç Anadolu Bölgesi hem ekmeklik hem de makarnalık buğday üretimi açısından uygun bir iklime sahip olmakla birlikte, sulama imkânlarının çok sınırlı olması nedeniyle üretim genellikle kuru tarım şeklinde yapılıyor. Bölgede yağışın az olmasının yanı sıra aylara göre düzensiz bir dağılım göstermesi de, buğday üretimini olumsuz etkiliyor.

Diğer taraftan bölgede sertifikalı tohumluk üreten çok sayıda kamu ve özel sektör kuruluşu bulunması, buğday yetiştiricilerine daha yüksek verim elde etmek için bir avantaj yaratıyor. Ayrıca Ankara’da Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü, Konya’da Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Eskişehir’de Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü gibi buğday ıslahı ve yetiştiriciliği ile uğraşan üç büyük kuruluşun ve üç tane gelişmiş ziraat fakültesinin bulunması, bölgedeki tarımın gelişmesine olumlu katkı yapıyor.

İç Anadolu Bölgesi’nde tahıl dışında, büyük ölçekte şekerpancarı, ayçiçeği, fasulye, nohut, soğan, patates, kabak, mısır, çeltik, fındık, sarımsak, havuç, domates ve meyve üretimi de gerçekleştiriliyor. Toros Tarım’ın bölge sınırları içerisinde yer alan Bolu, Düzce, Zonguldak ve Bartın gibi illerde ise fındık, mısır ve tütün gibi endüstri bitkilerinin ekimi yapılıyor.

Share